- budalalık
- بلاهةحماقةحمقسفاهةسفهلوثةلوق
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
budalalık — is., ğı 1) Budala olma durumu Bir hafta, on gün kimse bu işin bir budalalık, bir delilik olduğunu anlayamadı. S. F. Abasıyanık 2) Budalaca yapılan iş Çok zeki olduğundan budalalığı bağışlamaz, alaya alır, bazen bir kişinin veya bir olayın gülünç… … Çağatay Osmanlı Sözlük
budalalık etmek — akılsızca davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahmaklık — is., ğı Zekâsı az gelişmiş olma durumu, budalalık, anlayışsızlık, akılsızlık Nerede zekâ umarsak orada ahmaklıkla karşılaşırız. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
bönlük — is., ğü Bön olma durumu, budalalık, aptallık, sersemlik, saflık … Çağatay Osmanlı Sözlük
hırtlık — is., ğı Sersemlik, budalalık, ahmaklık … Çağatay Osmanlı Sözlük
hışır — is., hlk. 1) Olmamış meyve 2) sf. Taşkınlık gösteren, yaramaz (kimse) Serde toyluk vardı a canım. Sahi ne hışırdım o zaman. İlk gençlik, sersemlik, budalalık çağı. H. Taner 3) sf., argo Aptal, sersem Birleşik Sözler hışır hışır Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
noktası noktasına — zf. Eksiksiz olarak, tastamam bir biçimde Oynamadığımız budalalık komedisinin son perdesini sanki kapanmış gibi noktası noktasına hatırlıyorum. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
öküzlük — is., ğü 1) Budalalık, sersemlik 2) Budalaca, sersemce iş … Çağatay Osmanlı Sözlük
çikdirmak — çıldırmak, divane gibi bâzi hareketlerde bulunmak, budalalık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
BELADET — Ahmaklık, sersemlik, kalınkafalılık. Budalalık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BELEH — Sersemlik, bönlük, ahmaklık, budalalık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük